cok
81çok şiddetli fırtına — is., meteor. Rüzgâr çizelgesinde hızı 48 55 deniz mili olan ve kuvveti 10 ile gösterilen rüzgâr …
82çok tanrıcılık — is., ğı, top. b. Birçok tanrının varlığı düşüncesini benimseyen inanç, politeizm, paganizm …
83çok tasım — is., man. Birinin vargısı ötekine öncül olmaya yaramak yoluyla birbirine bağlı bulunmayan birçok tasımdan oluşmuş kanıt …
84çok terimli — is., mat. Aralarında artı (+) veya eksi ( ) işareti bulunan birçok terimden oluşan cebir ile ilgili anlatım …
85çok yıllık — is., ğı, bit. b. 1) Yıllarca toprak üstünde ve toprak altında canlılığını sürdürebilen bitki 2) sf. Çiçek açmadan önce birçok yıl yaşayan (bitki) …
86çok yüzlü — is., mat. Bütün yüzleri birer çokgen olan şekil …
87çok baharın otunu yemek — hayatı dolo dolu yaşamış olmak …
88çok gelmek — 1) (bir şey) gereğinden fazla olmak 2) (bir şey) çekilmez ve katlanılmaz olmak …
89çok gezen tavuk ayağında pislik getirir — gezip dolaştığı yerlerde kötü şeyler de bulunan kimse, kötü alışkanlıklar ve zararlı bilgiler elde ederek yerine döner anlamında kullanılan bir söz …
90çok havlayan köpek ısırmaz — karşısındakini bağırıp çağırmakla korkutmaya çalışan kimse, eylemli bir saldırıda bulunmaz anlamında kullanılan bir söz …